
Üç ana başlık altında toplanan ‘Avrupa ve Türkiye’de Basın, Yayın, Edebiyat’ konulu söyleşi Mustafa Toga tarafından Pazar günü saat 14:00 de Rasim Aşın Dionysos Tiyatro Evi’nin Artemis toplantı salonunda gerçekleştirildi.

İki saat süren söyleşide Toga başta Almanya olmak üzere Fransa, Belçika ve Hollanda’da ki Türk basınını geldiği noktaları analiz etti. Gurbetçi edebiyatından kesitler sunan konuşmacı Avrupa’daki ve Türkiye’deki dergicilikte karşılaşılan sorunlara da değindi.

AVRUPA’DA GURBETÇİ EDEBİYATI
Avrupa’ya çalışmaya giden gurbetçilerin yaşantısından örnekler sunan Mustafa Toga; “Şu an Almanya’da 3,5 milyon, Hollanda’da ise 500 bin Türk vatandaşı yaşamakta. Başlangıçta birinci kuşak dediğimiz şimdilerde 80 li yaşlara merdiven dayayan dedelerimiz, ninelerimiz çok zor günler geçirmişler. Almanya’ya 1962 yılında ilk gelen Türklerin en büyük sorunu lisan bilememekmiş. Çalıştıkları iş yerinde olsun kaldıkları pansiyonlarda, yaptıkları alışverişlerde hep bu sorunla karşılaşmışlar. Yumurta alırken gıt gıt gıdak… Et alırken mööö… sesi çıkartarak iletişim kurmaya çalışmışlar.
FRANKURT; TÜRK MEDYASI MERKEZ OLMUŞ
Tabi ilerleyen yıllarda lisan sorunu kısmi olarak çözülmüşse de Türkçeye ve anavatan özlem arttıkça artmış. O zamanlar Türk televizyon kanalları olmadığı için radyodan, kısa dalga FM den Türkiye haberlerini dinlemeye çalışmışlar. Türkiye’de basılıp gelen gazeteler ise 2-3 gün sonra ancak ellerine geçebiliyormuş, o zaman okuyabilme şansları oluyormuş. İlk Türk TV kanalı olan TRT, 1991 yılında uydudan Avrupa’da izlenmeye başlandı. Yazılı basında ise başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere Frankurt’ta Türk medyası olarak merkez kurmuş. Diğer gazetelerde Frankfur’ta basılıp Avrupa genelinde dağıtılmaya başlayınca insanlarımız haberlere anında ulaşır oldular.
HOLLANDA’DA Kİ TÜRKÇE DERGİLER
Bende 38 yılını Hollanda’da geçirmiş bir gurbetçiyim. Avrupa’da ikamet eden ikinci, üçüncü günümüzde dördüncü kuşak insanların daha fazla okuması, daha fazla yazması kendi anadiline, Türkçeye sahip çıkması için buralarda dergiler çıkartılmaya başlandı. 1985 yılında çıkan ilk Türkçe dergilerden bir tanesi olan Marmara Dergisi Hollanda’nın Rotterdam kentinde yayınlandı ve vatandaşlarımız tarafından ilgiyle okunmaya başlandı.
Daha sonra Platform Dergisi, Kadın Dergisi, Ekin Dergisi, Ufuk Dergisi, Damla Dergisi v.s. birçok dergi yayın hayatına geçtiler. Bu dergilerin 3-4 sayfası ise kültür sanata ayrıldı amaç genç nesilleri şiir, hikâye yazmaya özendirmekti. Örnek olarak 25 yıldır yayın hayatında olan Platform Dergisinin sponsorluğunda Avrupa Şiir yarışmaları düzenleniyor. Önceleri sadece Avrupa ülkelerinde ikamet eden sanatçılar eserlerini gönderirken şimdi Türkiye, Azerbaycan, Kanada, Kazakistan, Avusturya, Japonya gibi birçok ülkeden de katılım oluyor. Geçen yıl 53 şair 123 şiiriyle katıldı. İlk 10 giren şiirlere çeşitli ödüller verildi.
TÜRKİYE’DE DERGİCİLİK ZOR DURUMDA
Türkiye’de dergicilik maddi imkânlardan dolayı zor günler geçiriyor. Aslında gazetelerin, dergilerin sürdürürlülüğünün olması gerekir. Günümüzde çok güçlü yazar kadrosu olan dergiler bile kapanmayla yüz yüze. Sponsor olmadan, reklam alınmadan maalesef ayakta duramıyorlar. Aslında kapanan dergilerin tozlu yapraklarında günümüze ışık tutacak bir çok eserler yer almakta. Umarım bu duruma en kısa zamanda çözüm bulunur. Dedi.
Programdan sonra Toga, sohbete dinlemeye gelenlere teşekkür etti. Bir diğer söyleşide buluşmak üzere diyen katılımcılar ise içerikli, hoş bir söyleşi dinlediklerini dile getirirken güzel bir pazar günü geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söylediler.