Sosyal medyada Salihli’den bir muhabir çıkıp halka sorsa “Himaye-i Etfal nerededir?” diye eminim ki 200 bin nüfuslu kentte bu soruyu doğru yanıtlayan 2 bin kişi çıkmaz. Oysa hepimiz önünden defalarca geçiyoruz ama bu binayı dikkatle izlemiyoruz oysa üzerinde koca bir panoda adı yazıyor. Günümüz Sevgi Yolunun (Mithatpaşa Caddesi) Tren istasyonuna dönen köşesinde yer alan bu binayı sizlere tanıtmaya çalışacağız.

               

1912 Himayei Etfal

                                                             Himaye-i Etfal

Öncelikle adından başlayalım; nedir Himaye-i Etfal? Himaye bildiğiniz gibi “koruma” demektir, Etfal ise “çocuklar” demektir yani günümüz “Çocuk (Esirgeme)Koruma Kurumu”. Şimdi gelelim binanın öyküsüne:

                 Bina 1890 yıllarında Salihli’de oturan Hristiyan (Rum) ahaliden Atanaş Efendi tarafından yaptırılmıştır. O yıllarda ticaret yönünden gelişmeye başlamıştır. Kentin çeşidi bol meyva ve sebzeleri, pamuk, tütün ve palamut gibi ticari malları Tren vasıtası ile İzmir ve hatta aynı gün İstanbul’da olacak duruma gelmişti. Gayrimüslim tüccarlar kentimize gelmeye, yerleşmeye başlamıştı.

Himayei Etfal

Atanaş Efendi de bu binayı tam ticaret merkezi sayılan İstasyon ile eski adı Deve Yolu olan üzerinde ticari depoların olduğu günümüz Belediye caddesi arasına yaptırmıştı.

                Atanaş Efendi bakmış ki kentte kahvehane ve eğlence yeri yok, ticaretin hareketli olduğu, paranın bol döndüğü bu yere binasını yapıyor, gündüzleri kahvehane, akşam geç saatlere kadar da Taverna olarak çalışmaya başlıyor. Akşam saatlerinde halk burada toplanıyor, birlikte halay çekiyor, Sirtaki denilen halayı da oynuyor gecelere renk katılıyordu. 

Bu güzel gün ve geceler Salihli’nin Yunan işgaline kadar devam etti.

İşgal yıllarında yerli Müslüman halkın bırakın eğlencelere katılmasını, hava karardıktan sonra sokağa çıkmaları yasaktı. İzinsiz sokağa çıkanlara, gece kapılarının önüne gaz lambası koymayanlara ağır cezalar veriliyordu. Kardeşçe yaşamın sonuna gelinmişti.

Arsevenler Konser 1955

5 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusu kentimizi kurtardı, işgal sırasında Müslüman halka kötü davranışlarda bulunan Rumlar bu arada İzmir’e oradan da Yunanistan’a kaçtılar. 1923 yılından sonra da geriye kalan Rumlar Mübadele anlaşması sonucu Yunanistan’a giderken Yunanistan’daki Türk kardeşlerimiz de anavatana getirildi.

Kurtuluştan sonra bina Çocuk Esirgeme Kurumuna tahsis edildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında bu bina Halk Evi olarak kullanıldı, Cumhuriyet Bayramı Baloları burada yapılıp kutlanıyordu. Daha sonra sessiz sinemalar, tiyatro gösterileri, konserler burada yapılıyordu. Örneğin ben o devrin ünlü komiği İsmail Dümbüllü’yü burada izlemiştim. Arsevenler adı ile Türk Müziğini halkın kurduğu Dernek konserleri de burada yapılıyordu.

Himaye I Etfal

Bina sonraki yıllarda, çeşitli iş yerleri olarak kiralandı, zaman içinde kahvehane, kıraathane, lokanta oldu ve sonunda iki kurumun anlaşması ile burası Salihli Belediyesi gözetiminde Kültür ve Sanat evi olarak kullanılmaya başlandı.

Daha uzun yıllar kültür ve sanat adına yapılacak etkinliklere ev sahipliği yapacak kentimizin en eski binaları arasında yer alacağına inandığım Himaye-i Etfal binasının öyküsü bu kadar...

Kentimizin bir başka köşesinin tanıtımında buluşabilmemiz dileği ile hoşça kalın...

 

Mustafa Uçar