Sonbahar Üzerine

     İnsan ömrü tıpkı dört mevsim gibidir..0/25 yaş arası İlkbahar, 25/50 yaş arası Yaz, 50/75 yaş arası Sonbahar,75/90 yaş arası Kış… ve 90 yaşın üzeri Zemheri(böyle bir mevsim yok ben uydurdum) yani ben de Sonbaharımı yaşıyorum ve Sonbahar duygularımı dile getireyim istedim. Elbette her insan Nüfus yaşı farklı olsa bile, hissettiği yaşı yaşayabilir. Ruhu ilkbaharda, yaşı sonbaharda olabilir…

     “Geldi geçti ömür, tükenmekte yıllar… Daha yaşanacak günler var derken, baktık ki gelmiş dayanmış kapıya Sonbahar. Bitivermiş uzun sandığımız o yollar. Kalan ömrümüzde acep kaç Sonbaharımız kaldı?? Kim bilir, kimlerin SONbaharı belki de bu yaşadığımız SON bahar??

      Olduğumuz hale sonsuz şükürler olsun Alemlerin Rabbine ki; pek çok insan var; ya İlkbaharı yaşayamamış, ya Yaz’ı görememiş, ya da Sonbahara erememiş, fani aleme elveda demiş,veda edip Öbür aleme göçüp gitmiş..…

      Sonbahar üzerine çok sözler söylenmiş, şiirler yazılmış, şarkılar türküler bestelenmiş.. Sonbahar, her insanı etkiler.. Mevsimler arasında en çok Sonbahar sevilir, sitem edilir, duygular depreşir, hüzünler canlanır göz önünde ve mazi yaşanır gönüllerde....

      Ben de çok severim ve çok anlamlı bulurum Sonbaharı.

Demişim ki; “Son baharımı yaşayan ömrümde çiçek açmış yalancı bahar oldun sen ey yar...Ömrümün sonbaharından bir serin esintiydin sen...İlkbahar senin olsun ben giderim Kışa doğru…yeter bana Sonbahar. Sen ilkbaharınla hoşçakal, etme beni sakın merak, Sen, beni Sonbaharımla dostça bırak “

       Sonbahar; bazen sevinçlerin ama daha çok hüzünlerin, ayrılıkların,acıların,hastalıkların mevsimidir.. Sizleri bilmem de, Mevsimler arasında en çok Sonbahar mevsimini severim ben.. Çünkü; diğer üç mevsimi de kapsayan, içinde Yaz, Kış ve İlkbaharın birlikte yaşandığı bir mevsimdir Sonbahar...

       Sonbahar bana ayrılığı ve ölümü çağrıştırır bir yandan.. Yoldaki kurumuş otları görünce, bir gün bizim de toprak olacağımızı, İlkbahar’da yeniden yeşeren otlar gibi Ahiret’e uyanacağımızı hatırlarım.

       Ağaçlarda yaprakların sararıp solduğunu ibretle izlerken, bir gün bizim de Hayat ağacımızın dalında, sararıp, solup kuruyacağımızı ve bir yaprak gibi yere, kara toprağa düşeceğimizi hatırlarım. Bu duygularla kendime ve insanlara şu mesajı vermişim bir şiirimde;” Yere bak behey gönül yere,/Şu kara topraktan ibret al/Yaprak gibi düşersin yere/Düşen şu yapraktan ibret al”

      Bu sene yaşadığımız bu Sonbaharın ,SONbaharınız olmaması dileğiyle, Dostça kalın, hoşça kalın, sevgiyle kalın. Allah’a emanet olun. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.

       Sözlerimi bir güzel sözümle ve bir şiirimle bitiriyorum.

“Kendini insanlarla Ladesli bil. Aldanmamak için*aklımda de dur*

      Bu yazımın şiiri;

KAHVE ÇEKİRDEĞİ GÖZLÜ KADIN

O kahve çekirdeği gözlerine,

Takıldı kaldı ve yandı gözlerim…

O ne güzel gözlerdi şaşırdım ben,

Tutmaz oldu titreyen şu dizlerim…

Bir Dolunay gibi nurlu yüzlerin,

Parlar durur bir şaheser karşımda..

İçimi ürpertir, eritir beni,

Yakar kahve çekirdeği gözlerin..

Dudağın da kahve tadında mıdır?

Bir fincan ver de aşk ile içeyim…

Ayırma gözlerini gözlerimden,

Seyre dalıp kendimden geçeyim..

İzin ver de bakışsın gözlerimiz,

Onlar konuşsun çıkmasın sesimiz..

Doya doya bakayım gözlerine,

Sel olup kalbe akışsın sevimiz..

Nur yüzlüm, bal sözlüm, kahve gözlümsün,

Gönül nikahlımsın, kalpten sözlümsün…

Gözlerim gözlerine sevdalandı,

Şairin oldum ben, ilham perimsin..

Bundan sonra tatlı kahveler senden,

Uğruna yazılacak Şiir benden ..…

Sevdalı gözlerimiz ayrılmasın

Gayret bizden olsun, vuslat Rabbimden..

SEDAT GÜNAY/2023